Please ensure Javascript is enabled for purposes of website accessibility

Paris İklim Anlaşması & Gelecek Açısından Önemi

07.02.2025
Paris İklim Anlaşması & Gelecek Açısından Önemi

Paris İklim Anlaşması & Gelecek Açısından Önemi

Paris İklim Anlaşması 2015 yılında Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen 21. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP21) kabul edilen, küresel iklim değişikliği ile mücadele amacı taşıyan bir anlaşmadır. Bu anlaşma dünya çapında iklim değişikliğini sınırlamayı hedefleyen en kapsamlı küresel çabayı temsil eder. Paris Anlaşması, dünya ülkelerinin sera gazı emisyonlarını azaltma, iklim değişikliğinin etkilerine karşı uyum sağlama ve küresel sıcaklık artışını sanayi devrimi öncesi döneme kıyasla 2°C’nin altına indirme taahhüdünde bulunmalarını öngörür. Anlaşma dünya genelindeki hükümetlerin yanı sıra özel sektör, toplumlar ve diğer paydaşları da iklim eylemlerine dahil etmeyi amaçlar.

Paris İklim Anlaşması'nın gelecekteki önemi küresel ısınmanın tehlikeli boyutlara ulaşmasını engellemeye yönelik verdiği güçlü mesajdan kaynaklanır. Birçok bilim insanı küresel sıcaklık artışının 1,5°C ile sınırlı tutulmasının iklim felaketlerinin önlenmesi için kritik olduğunu vurgular. Bu hedef doğrultusunda ülkeler ulusal katkı beyanlarını (NDC'ler) sunarak emisyonlarını azaltmayı taahhüt etmişlerdir. Ancak anlaşma sadece emisyon azaltımına odaklanmakla kalmayıp, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelere finansal destek sağlayarak küresel eşitsizliği gidermeyi ve tüm ülkelerin bu küresel mücadeleye katkı sağlamasını amaçlar.

Paris İklim Anlaşması'nın Amacı

Paris İklim Anlaşması’nın amacı küresel iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve dünya genelindeki sıcaklık artışını sınırlayarak gezegenin geleceğini korumaktır. Anlaşma dünya çapında hükümetlerin, şirketlerin ve bireylerin iklim değişikliğiyle mücadele etmek için ortak bir çaba göstermesini hedefler. Paris İklim Anlaşması'nın en temel amacı sanayi devrimi öncesi sıcaklık seviyelerine kıyasla küresel sıcaklık artışını 2°C'nin çok altında, tercihen 1.5°C'nin altında tutmaktır. Bu hedef bilim insanlarının ve iklim uzmanlarının gezegenin ekosistemlerini korumak için belirlediği kritik eşiklerden biridir.

Anlaşma emisyon azaltımını teşvik etmeyi amaçlarken aynı zamanda iklim değişikliğinin etkilerinden zarar gören ülkelere finansal destek sağlamayı da öngörür. Bu destek gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğiyle başa çıkabilmesi ve düşük karbonlu kalkınma yolunda ilerleyebilmesi için gereklidir. Böylece anlaşma sadece iklim değişikliğinin etkilerini sınırlamayı değil, aynı zamanda küresel eşitsizliği azaltmayı da hedefler.

Paris Anlaşması ülkelerin ulusal katkı beyanlarını (NDC'ler) sunarak her ülkenin kendi koşullarına göre emisyon azaltma hedefleri belirlemesini sağlar. Bu şekilde anlaşma her ülkenin kendi yeteneklerine ve kaynaklarına göre iklim eylemi göstermesini mümkün kılar. Aynı zamanda düzenli aralıklarla yapılacak gözden geçirme süreçleriyle ülkelerin ilerlemeleri izlenir ve gerektiğinde daha iddialı hedefler belirlenir.

Özetle Paris İklim Anlaşması’nın amacı küresel sıcaklık artışını sınırlayarak, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak, iklim eylemlerine küresel bir katılım sağlamak ve sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almaktır.

Paris İklim Anlaşmasının Öne Çıkan Maddeleri

Paris İklim Anlaşması, çeşitli önemli maddeleriyle dikkat çeker. Bu maddeler şunlardır:

  • Karbon Salınımı Azaltma Hedefleri: Ülkeler karbon salınımlarını belirli bir tarihe kadar azaltmayı taahhüt eder. Her ülke kendi ulusal katkı planını (NDC) belirler ve yıllık olarak ilerleme kaydını raporlar.
  • Finansal Yardım ve Dayanışma: Gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğiyle mücadele etmeleri ve uyum sağlama kapasitelerini artırmaları için mali yardım sağlamayı taahhüt eder.
  • Sera Gazı Emisyonları ve Yenilenebilir Enerji: Anlaşma yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmayı ve fosil yakıtların kullanımını azaltmayı hedefler. Bu sayede dünya çapında karbon emisyonlarının düşürülmesi amaçlanır.
  • İzleme ve Raporlama: Ülkeler iklim eylemlerinin başarısını izlemek ve değerlendirmek amacıyla düzenli raporlar sunar. Bu şeffaflık anlaşmanın etkinliğini artırır ve ülkelerin taahhütlerini yerine getirmelerini sağlar.

Paris İklim Anlaşması'nı Kabul Eden Ülkeler

Dünya çapında hemen hemen tüm ülkeler tarafından kabul edilmiştir ve bu, küresel ölçekte iklim değişikliğiyle mücadelede eşgüdüm sağlamak için büyük bir adım olmuştur. Paris İklim Anlaşması'na imza atan ülkeler küresel sıcaklık artışını sanayi devrimi öncesi seviyelere kıyasla 2°C'nin çok altında tutmak ve 1.5°C hedefi doğrultusunda çaba göstermek üzere taahhütlerde bulunmuşlardır.

Başlangıçta 195 ülke Paris İklim Anlaşması'na katılma niyetini belirtmiş ve 2020 yılı itibarıyla 190'dan fazla ülke anlaşmayı onaylamıştır. Bu ülkeler anlaşmanın hedeflerine ulaşmak için kendi ulusal iklim eylem planlarını (NDC'ler) sunmuş ve her yıl bu hedeflerin ne kadarına ulaşıldığını gözden geçirecekleri taahhütlerde bulunmuşlardır.

Anlaşmayı imzalayan ülkeler arasında gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler ve küçük ada devletleri gibi farklı ekonomik ve coğrafi gruplar yer almaktadır. Ayrıca anlaşma gereği gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha güçlü bir direncin inşa edilmesi için finansal destek sağlamayı taahhüt etmiştir. Bu bağlamda gelişmiş ülkeler, yıllık olarak 100 milyar dolar tutarında bir iklim finansmanı sağlamayı ve bu finansmanın 2020 yılı itibarıyla sağlanmaya başlanmasını hedeflemiştir.

Ancak anlaşmayı kabul eden ülkeler arasında her ülkenin iklim hedefleri ve bu hedeflere ulaşma stratejileri farklılık gösterebilir. Bazı ülkeler hızla düşük karbonlu ekonomiye geçiş yapmak ve yenilenebilir enerji kullanımını artırmak gibi daha iddialı hedefler belirlerken bazı ülkeler ekonomik yapılarındaki zorluklar nedeniyle daha temkinli adımlar atmayı tercih etmiştir. Yine de Paris İklim Anlaşması'nın kabulü dünya çapında büyük bir işbirliğinin sağlanması açısından son derece önemli bir dönüm noktasıdır.

Anlaşmayı imzalayan ülkeler şu şekildedir:

  • ABD
  • Çin
  • Hindistan
  • Avrupa Birliği
  • Rusya
  • Brezilya
  • Kanada
  • Avustralya
  • Japonya
  • Güney Kore
  • Meksika
  • Endonezya

Bu ülkelerin dışında Afrika, Asya, Latin Amerika ve Avrupa'dan çok sayıda ülke de Paris İklim Anlaşması'na imza atmış ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için kendi ulusal eylem planlarını oluşturmuşlardır. Anlaşmanın kabulü dünya çapında geniş bir işbirliği ve ortaklık sağlamış olup, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel bir çabayı temsil etmektedir.

Paris İklim Anlaşması Kapsamında Türkiye'nin Vizyonu

Paris İklim Anlaşması kapsamındaki Türkiye'nin vizyonu küresel iklim değişikliğiyle mücadelede etkin bir rol oynamak ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için stratejik adımlar atmak olarak şekillenmiştir. Türkiye 2015 yılında Paris İklim Anlaşması'na imza atmış ve 2021 yılında anlaşmayı resmen onaylayarak uluslararası toplulukla birlikte iklim değişikliğiyle mücadeleye kararlı bir şekilde katılma taahhüdünde bulunmuştur. Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'na yönelik vizyonu çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği dengede tutarak iklim değişikliğiyle etkili bir mücadele başlatmayı amaçlar.

Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması çerçevesinde belirlediği vizyon, ulusal katkı beyanları (NDC) doğrultusunda emisyonları azaltma hedeflerine dayanır. Türkiye, başlangıçta gelişmekte olan bir ülke olarak belirli esneklikler talep etmiş olsa da sonrasında daha iddialı hedefler belirlemiştir. Ülke 2030 yılı itibarıyla karbon salınımını 2015 yılı seviyelerine göre %21 oranında azaltmayı hedefler. Bu hedef Türkiye’nin ekonomik yapısını ve büyüme hedeflerini göz önünde bulundurarak belirlenmiş, aynı zamanda yeşil ekonomiye geçiş süreci de hızlandırılmak istenmiştir.

Türkiye’nin vizyonunun önemli bir parçası yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmaktır. Bu çerçevede, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve biyokütle gibi sürdürülebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar hızlandırılmakta, fosil yakıtlara bağımlılığın azaltılması amaçlanmaktadır. Türkiye yenilenebilir enerji kapasitesini artırarak enerji verimliliğini optimize etmek ve karbon salınımını azaltmak için çeşitli projeler geliştirmektedir.

Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması kapsamındaki vizyonu sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği de içeren bir yaklaşımı yansıtmaktadır. İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil istihdam yaratmak, düşük karbonlu teknolojilere yönelik yatırımları artırmak ve küresel iklim fonlarından faydalanmak gibi stratejik hedefler belirlenmiştir. Türkiye yeşil ekonomiye geçişi hızlandırarak ekonomisini daha çevre dostu ve sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmeyi amaçlamaktadır.

Paris İklim Anlaşması İmzalamayan Ülkeler

Paris İklim Anlaşması'na katılmayan bazı ülkeler vardır. Bunlar arasında büyük emisyon salınımları yapan bazı gelişmiş ülkeler yer alır. Ancak küresel ısınma ile mücadelede herkesin ortak çaba göstermesi gerektiği vurgulanarak bu ülkelerin de zaman içinde anlaşmaya katılması beklenir.