Please ensure Javascript is enabled for purposes of website accessibility
array(16) { ["id"]=> int(354) ["tarih"]=> string(19) "2024-12-11 13:34:58" ["gorselbuyuk"]=> string(39) "202412111337051733913425gorselbuyuk.jpg" ["gorselkucuk"]=> string(39) "202412111337051733913425gorselkucuk.jpg" ["gorselgizli"]=> int(0) ["tip"]=> int(1) ["aktif"]=> int(1) ["link"]=> string(0) "" ["fixed"]=> int(0) ["pageid"]=> int(254) ["lang"]=> string(2) "tr" ["baslik"]=> string(88) "SEÇ ve Sürdürülebilirlik Grup Direktörümüz Cem Çelebi COP29 notlarını derledi!" ["gorselalttag"]=> string(0) "" ["giris"]=> string(274) "İklim Finansmanı; Yeni Kolektif Sayısallaştırılmış Hedef (New Collective Quantified Goal – NCQGs) için ilk taslak müzakere metni zirvede yayımlandı. Bu metin ile iklim finansmanını biyoçeşitlilik, toprak ve sürdürülebilir kalkınma ile ilişkilendirip " ["icerik"]=> string(3284) "

İklim Finansmanı; Yeni Kolektif Sayısallaştırılmış Hedef (New Collective Quantified Goal – NCQGs) için ilk taslak müzakere metni zirvede yayımlandı. Bu metin ile iklim finansmanını biyoçeşitlilik, toprak ve sürdürülebilir kalkınma ile ilişkilendirip yerli halkların liderliğini tanırken, ikinci NCQG taslak müzakere metninde ise katılımcıların erişim, şeffaflık ve ilerlemeyi sağlayan ya da engelleyen faktörler gibi teknik konulara odaklandığını gördük.

Karbon Piyasası Kuralları, Güvenilirliği ve Etkisi

Zirvenin ilk gününde Paris Anlaşması’nın 6.4 Maddesi kapsamında karbon kredilerinin oluşturulmasına yönelik standartlar üzerinde uzlaşmaya varıldığı duyuruldu. Bu kurallar, karbon kredilerinin şeffaf bir şekilde ticaretini mümkün kılacak ve ülkelerin karbon azaltma hedeflerini daha ekonomik bir şekilde gerçekleştirmelerine yardımcı olacak.

Yeni kurulan karbon piyasaları, projelerin yerel topluluklar üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak insan hakları ve çevresel standartları da dikkate alacak şekilde tasarlandı. Ancak, bazı uzmanlar karbon kredilerinin fosil yakıt emisyonlarını telafi etme amacıyla kullanılmasının gerçek bir emisyon azaltımı sağlamayacağına dair endişelerini dile getirdi. Bu kararlar, küresel karbon azaltımı hedeflerine ulaşmayı hızlandırabilir ve iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir dönüm noktası olabilir.

Türkiye: 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi

COP29’da Türkiye adına en büyük gelişme, zirvenin ilk gününde Türkiye’nin 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi belgesini yayınlaması oldu. Türkiye’nin emisyonlarını artırmaya devam edeceği ve en geç 2038 yılından sonra azaltım yapmaya başlayacağı hedefi yinelendi. 2053 yılında ülkenin enerji talebinin bugüne göre yaklaşık dört katına çıkacağı ve bunun %69,1’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasının planlandığı belirtildi.

ISSB ve Raporlama Standartları

Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB), COP29'da finansal ve çevresel raporlamada şeffaflığı artırmaya yönelik önemli adımlar attı. Bu girişimler, işletmelerin karbon ayak izlerini ölçmesini, raporlamasını ve azaltma hedeflerini daha net bir şekilde belirlemesini sağlayacak şekilde genişletildi. Bu tür standartlar, özellikle karbon kredilerinin değerlemesi ve güvenilirliği konusunda piyasa güvenini artırmayı amaçlıyor.

Kayba ve Zarara Karşı Fonlar

COP29'da, kayıp ve zarar fonu mekanizmasının resmi olarak hayata geçirilmesine yönelik adımlara şahit olduk. Bu fon, iklim krizinden en fazla etkilenen gelişmekte olan ülkelere yardım etmeyi amaçlıyor ve 2025'te aktif hale gelmesi bekleniyor.

" ["pdf"]=> NULL }

SEÇ ve Sürdürülebilirlik Grup Direktörümüz Cem Çelebi COP29 notlarını derledi!

11.12.2024
SEÇ ve Sürdürülebilirlik Grup Direktörümüz Cem Çelebi COP29 notlarını derledi!

İklim Finansmanı; Yeni Kolektif Sayısallaştırılmış Hedef (New Collective Quantified Goal – NCQGs) için ilk taslak müzakere metni zirvede yayımlandı. Bu metin ile iklim finansmanını biyoçeşitlilik, toprak ve sürdürülebilir kalkınma ile ilişkilendirip yerli halkların liderliğini tanırken, ikinci NCQG taslak müzakere metninde ise katılımcıların erişim, şeffaflık ve ilerlemeyi sağlayan ya da engelleyen faktörler gibi teknik konulara odaklandığını gördük.

Karbon Piyasası Kuralları, Güvenilirliği ve Etkisi

Zirvenin ilk gününde Paris Anlaşması’nın 6.4 Maddesi kapsamında karbon kredilerinin oluşturulmasına yönelik standartlar üzerinde uzlaşmaya varıldığı duyuruldu. Bu kurallar, karbon kredilerinin şeffaf bir şekilde ticaretini mümkün kılacak ve ülkelerin karbon azaltma hedeflerini daha ekonomik bir şekilde gerçekleştirmelerine yardımcı olacak.

Yeni kurulan karbon piyasaları, projelerin yerel topluluklar üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak insan hakları ve çevresel standartları da dikkate alacak şekilde tasarlandı. Ancak, bazı uzmanlar karbon kredilerinin fosil yakıt emisyonlarını telafi etme amacıyla kullanılmasının gerçek bir emisyon azaltımı sağlamayacağına dair endişelerini dile getirdi. Bu kararlar, küresel karbon azaltımı hedeflerine ulaşmayı hızlandırabilir ve iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir dönüm noktası olabilir.

Türkiye: 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi

COP29’da Türkiye adına en büyük gelişme, zirvenin ilk gününde Türkiye’nin 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi belgesini yayınlaması oldu. Türkiye’nin emisyonlarını artırmaya devam edeceği ve en geç 2038 yılından sonra azaltım yapmaya başlayacağı hedefi yinelendi. 2053 yılında ülkenin enerji talebinin bugüne göre yaklaşık dört katına çıkacağı ve bunun %69,1’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasının planlandığı belirtildi.

ISSB ve Raporlama Standartları

Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB), COP29'da finansal ve çevresel raporlamada şeffaflığı artırmaya yönelik önemli adımlar attı. Bu girişimler, işletmelerin karbon ayak izlerini ölçmesini, raporlamasını ve azaltma hedeflerini daha net bir şekilde belirlemesini sağlayacak şekilde genişletildi. Bu tür standartlar, özellikle karbon kredilerinin değerlemesi ve güvenilirliği konusunda piyasa güvenini artırmayı amaçlıyor.

Kayba ve Zarara Karşı Fonlar

COP29'da, kayıp ve zarar fonu mekanizmasının resmi olarak hayata geçirilmesine yönelik adımlara şahit olduk. Bu fon, iklim krizinden en fazla etkilenen gelişmekte olan ülkelere yardım etmeyi amaçlıyor ve 2025'te aktif hale gelmesi bekleniyor.