Hülya Güler yazısında, CEO’muz Serdar Marangoz’un görüşlerine yer verdi.

Enerjide 4 Kat Zıplatan Özgün Hareketler
IMF’ye göre dünya ekonomisinin yarıya yakınını (yüzde 43) temsil eden ABD ve Çin, tarife savaşlarını 'var mı artıran' noktasına getirdi. Dün bu satırları yazarken iki ülke arasındaki karşılıklı gümrük tarifeleri yüzde 125 seviyesindeydi. Çok değil sadece bir hafta önce rakamlar yüzde 20-25'lerdeydi. Siz bu satırları okurken ya da haftaya rakamlar değişir mi, ne olur bugünden tahmin etmek zor. Dünyanın geri kalanı şimdilik bütün bu akıl almaz gelişmeleri maalesef 'filler ve çimenler' psikolojisiyle izlemek durumunda. Oysa ihracatçının, yatırım planlayan iş insanlarının böyle bir psikolojiye girme lüksleri yok. Türkiye'nin en büyük 10 enerji şirketi arasında yer alan Aydem Enerji CEO'su Serdar Marangoz da bu isimlerden biri. Ve şu sıralar rüzgar enerjisinde öyle akıllı bir kapasite artırma projesi üzerinde çalışıyor ki; şimdiden hem Türkiye'de hem de dünyada örnek oldu. Detaylara girmeden bir-iki cümle ile Aydem'den bahsedeyim. Yarıdan fazlası yenilenebilir kaynaklardan oluşan bir enerji portföyü var. 27 santralla 2125 MW kurulu güce sahip Aydem Enerji, elektrik dağıtım dahil enerjinin her alanında faaliyet yürütüyor. Türkiye'nin ilk özel girişimle hidroelektrik santralini gerçekleştiren şirket, rüzgarda ilk yatırımını 2014 yılında Uşak'ta gerçekleştirdi. Şimdi elde ettiği deneyimle aynı alan üzerinde ve aynı türbin sayısıyla daha fazla enerji üretebilecek bir projeye imza atıyor.
devamını Marangoz'dan dinleyelim: "Yenilenebilir enerjide teknoloji her geçen gün gelişiyor. Böylece kapasiteler artıyor, maliyetler düşüyor. Daha önce kurmuş olduğumuz rüzgar türbinler 1.5 MW güce sahipken. Artık piyasada 6 MW gücünde türbinler var. Biz de yeni yatırımlarımızda daha yüksek kapasiteyi kullanmak istedik. Bu arada bizim elimizde mevcut santrallarımızda yıllardır hangi türbinin ne kadar rüzgar aldığına ilişkin önemli bir veri var. O yüzden dedik ki biz bu yeni türbinleri (henüz ne kadar rüzgar aldığını tam olarak bilemediğimiz sadece tahmin ettiğimiz) yeni bir yer yerine neden en iyi rüzgarı alan türbinlerimizle değiştirmiyoruz? Böylece Uşak'ta en çok rüzgar alan 1.5 MW güce sahip 4 türbini tespit ettik ve bunları şimdi 6 MW güce sahip yeni türbinlerle değiştiriyoruz. Kamunun da olumlu karşıladığı bu projemizi şu an uygulamaya başladık. Saha çalışmalarını bitirdik. Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bu proje bize hem büyük bir maliyet avantajı ve hem de önemli bir zaman kazandırdı. Çok hızlı bir şekilde 4 türbin değişimi ile kapasitemize 36 MW ek güç elde ettik."
Merak etmeyin eski türbinleri de sordum, ziyan olmayacaklar. Ya uygun yerlere kurulacak ya da sektörün teknolojisi artık eskidiği için sıkıntı yaşadığı yedek parça ihtiyacını görecek. Mevcut rüzgar türbinlerini daha büyük kapasite ile değiştirmek, nereden bakarsanız bakın son derece öncü bir operasyon. Ve bunu yapan dünyadaki birkaç öncü şirketten biri Türkiye'den.
Başta değindiğim tarife savaşlarıyla bugün bir takım kazanımlar elde ediliyor olabilir ama daha uzun vadede sürdürülebilir bir ekonomi inşa edenler varlıklarını sürdürecekler. Aydem'in bu 'genius' operasyonunu işte bu yüzden, bu kadar karışıklığa rağmen ülkemizden umutları artıran bir örnek olduğu için paylaşmak istedim.